Eylemlerinizin Karşılığını Verdiğini Gösteren Etik Oyunlar

İlk bakışta neden bu kadar popüler olduğunu anlamak mümkün olduğundan Undertale, bağımsız oyunların gücünü kanıtlayan en değerli yapımlardan biri. Kendine özgü mizahı, hikaye anlatımı ve karakterleriyle oldukça popüler hale gelen Undertale’de kötü olmanın ciddi sonuçları var. Oyun sizi savaşlara sokar, evet ama bunların hiçbirinde size ‘savaşmanız gerekir’ demez (gerçi aksini söylemese de). Savaşarak yaratıklara zarar veriyorsanız oyunun karanlık tarafı ile kazançlı hale gelirken barışçıl bir yol seçerseniz oyunu çok daha iyi bir sonla bitirebilirsiniz. Bazı karakterleri konuşarak ikna edebileceğinizi de hatırlatalım.

İşin içine insan faktörü ve hırs dahil olduğunda bir ütopyanın nasıl distopyaya dönüşebileceğinin harika bir örneği olan BioShock, ilk oyununda bizi Little Sisters isimli küçük kızlarla tanıştırmıştı. Ölü bedenlerden ‘Adam’ denilen maddeyi, üzerlerinde acımasızca yapılan deneyler sonucu elde etmek üzere dönüştürülen bu kızlarla karşılaştığınızda, onları öldürmek ya da bağışlamak arasında seçim yapmak size kalıyordu. Her ikisinin de sonuçlarına katlanmak şartıyla.

Son yılların en dikkat çekici RPG oyunlarından biri olan Manufacturing, tıpkı bir FRP oyunu gibi çalışıyor. Oyun, neredeyse hepsinde hangi yolu izleyeceğinize karar vermenizi size bırakıyor ve bunların sonunda davranışlarınız hikayeyi şekillendiriyor. Çoğu zaman çok güçlü seçimler yapmak zorunda kaldığımız oyunda izlediğimiz yollar ve seçimlerimiz karakterimizin kişiliğini şekillendiriyor ve kişiliğimiz şekillendikçe izlenecek yollar da buna göre beliriyor.

Arkane Studios’un başyapıtı olan dizi, bir suikastçı olarak bizi olayların içine atsa da hedeflerinize nasıl yaklaşacağınızı seçmek tamamen size kalmış. Hem serinin oyunlarında hem de ek paketlerde düşmanlarınızı öldürmenin yanı sıra farklı şekillerde de ortadan kaldırabiliyorsunuz ve bu da oyunun sonunu 180 derece değiştiriyor. Üstelik bu durum NPC’ler için de geçerli. Her iki oyunu da tek bir kişiyi öldürmeden bitirmek mümkün.

Rockstar Games’in özellikle 2. oyununda detaylı olarak arttırdığı seri, detaylara verdiği önemi ahlak sisteminde de gösteriyor. Vahşi Batı’da ata biniyor ve bu kanunsuz topraklarda koşuyor olabiliriz ama burada bile vicdan yok. Oyundaki ahlaki sistem, NPC’lerin size yaklaşımından diyaloglarınıza kadar pek çok şeyi şekillendiriyor. Örneğin, ne kadar şerefsizseniz, NPC’ler sizden o kadar çok korkar ve bire bir sizden nefret ederler.

Daha eski Fallout oyuncuları karma sistemine aşina olmalıdır. Oyunda yaptığınız seçimler ve yaptığınız hareketler Wasteland topraklarında size nasıl davranılacağını da belirleyen bir unsura dönüşüyor. Berbat biri olup hırsızlık yapmayı seçerseniz ve özellikle yakalanırsanız, şimdiden vay halinize diyelim.

Uzun soluklu seri, oyunculara ahlaki seçimleriyle gidişatı şekillendirme fırsatı sunan ilk oyunlardan biriydi. Ancak bu özelliğin de etkisiyle bu seçimlerin günümüzün birçok oyununa göre oldukça siyah beyaz geçtiğini görmek mümkün.

Bir Jedi şövalyesi olmak, hem ahlaki hem de bilek gücü, doğru yolu seçmekle doğrudan ilgilidir. Bipware’in Eski Cumhuriyet Şövalyesi’nin bugün bile bir efsane olarak bilinmesinin nedenlerinden biri, karmaşık ahlaki sistemiydi. Oyuncuyu derin ikilemler içinde bırakmaya zorlayan oyunda, güzel bir Jedi ya da güç aşkıyla yanan bir Sith olmak tamamen sizin elinizde.

RPG türünün bir başka kült serisi olan Mass Effect, her oyunda seçimlerimizin ölçeğini hissettirdi. Seçimlerinize bağlı olarak, Paragon veya Renegade tarafı tartıya hakim olmaya başlarken, tarafsız kalmak çok daha az ödüllendirici seçenekler sunuyordu.